Profesör alımları

AD:Eleonora Elicia

SOYAD:Charles

YAŞ:21

MEZUN OLDUĞU BİNA:Gryffindor

ÖRNEK RP(en az 20 satır):

Sıkıcı bir gün

Gün ağarmak üzereydi. Eleonora dAha o tatlı uykusundan uyanmamıştı. Perdenin arasından süzülen ışık odayı aydınlatmaya yetmişti. Yavaş yavaş bademe benzeyen kahverengi gözleri açılıyordu. Fakat Perdenini arasından süzülen ışık gözlerini geri kapatmasına neden oluyordu. Sonunda gözlerini açmıştı. Güneş gelmeyen tarafa dönerek " şu lanet saat çalmadan kapatayım yoksa durmadan çalıcak zaten başım ağrıyor " diyerek yatağından kalktı. O dalgalı ve kahverengi saçları birbirine karışmıştı. Üzerinde bir sersemlik vardı. Elini yüzünü yıkayıp üzerinde olan sersemliği atmayı istedi.Yüzünü yıkamıştı. Krem rengi üzerinde kitap ve boş su bardağı bulunan sehbasının çekmecesini açtı. İçinden yuvarlak ve uçları pembe renkli aynayı aldı eline. Garip bir gülümsemeyle yüzüne baktı. Islak ve solmuş bir yüz. Eleonora kendini kötü hissediyordu bugün. Aslında hiçbir yere gitmeye niyeti yoktu.
Biraz hava almak için göl kenarında turlamak istedi. Üzerine beyaz ve sıfır kollu bir T-short giydi. Altına ise beyaz kot pantonunu giydi. Eleonora bugün beyazlara bürünmüştü. Masasının üzerinde bulunan anahtarını cebine soktu. Odasının beyaz ve üzerinde posterler bulunan kapıyı açtı hızlıca çarptı. Kapının üzerinde bulunan tüm posterler yere düşmüştü.Sonra Malikanenin kapısı çekerek Göl kenarına doğru yol aldı.

Göl Kenarı

Eleonora nihayet göl kenarına varmıştı. Etrafa biraz göz gezdirdi. Sadece 1 tane kız vardı. Eleonora kızın altın sarısı saçları dikkatini çekmişti. Kız birden arkasını döndü. Eleonora ya sinsice bakarak " hıııh " dedi. Eleonora böyle kızlardan nefret ediyordu.
Ama kız siması tanıdık geliyordu. Kız Eleonora yaklaşarak " merhaba ben Rosie Reeser " dedi ve gülümsedi. Eleonora şaşkınlıkla kızın yüzüne baktı. Rosie Eleonora tedirgin bir yüz ifadesiyle bakarak " ne oldu neden bana öyle bakıyorsun "dedi. Eleonora bir süre sonra Rosie ye " Canım arkadaşım Rosie demek sensin "dedi. Rosie birden " nerden tanışıyoruz anlayamadım " dedi. Eleonora " hatırlamadım mı ben Eleonora Elicia Charles senin en yakın arkadaşın "dedi. Rosie Eleonora ya bakrak boynuna sarıldı ve " Eleonora canım benim ya seni çok özledim " dedi ve dewam etti " neden noel tatilinde bana Mektup yazmadın seni çok merak ettim "dedi. Eleonora " ne yollamadım mı? Tüm sene boyunca yazdım asıl senden cevap gelmedi " dedi. Rosie " hayır bana bir tane bile mektup gelmedi " dedi. Eleonora " herneyse Kelly teyze, Richard enişte ve küçük şeytan daniel ne yapıyorlar hepsini çok özledim " dedi . Rosie " çok iyiler en yakın zamanda seni yanlarından görmek istiyorlar "dedi. Eleonora rosie ye " Hangi binadasın Rosie " der demez " rawenclaw " dedi Rosie . Eleonora " Hadi ya off aman neyse artık görüşebilecez ama " dedi ve gök gürlemeye başladı. Rosie Eleonora " hadi artık gidelim hava bozmaya başladı "dedi ve Büyük salona doğru ilerlediler.

İSTEDİĞİ DERSLİK:ksks

AD:Eleanor Elwia

SOYAD:Charles

YAŞ:21

MEZUN OLDUĞU BİNA:Gryffindor

ÖRNEK RP(en az 20 satır):

Sıkıcı Bir Gün

Hava kararmıştı. Karabulutlar heryeri sarmıştı. Rüzgardan sallanan ağaç dallarından düşen sarı ve kuru yapraklar uçuşuyordu havada. Sanki bir büyü yapılmış gibi duruyordu . Kötülüğü simgelyen bir hava gibiydi. Pelin çok sıkıcı ve yorucu bir gün olduğunu düşündü. Ofisinde o ince ve uzun topuklu ayakkabılarıyla dolanıyordu.Uzun siyah ve ince telli saçlarıyla oynayarak " off.. bugün hiç bir öğrenci kayıt yaptırmaya gelmedi çok sıkıldım "dedi kendi kendine. Ofisine bir göz attı ve "bu saaten sonra kimse gelmez en iyisi bir yerlere takılmak " dedi. Askıda bulunan uzun ve gri pardüsesini giydi. Arkadan gelen ipini bağlıyarak masanın yanına doğru ilerledi.Masanın üzerinde bulunan yılan derisi çantasını koluna taktı. Üzerine bir çeki düzen verdikten sonra kapıya doğru ilerledi.O narin pamuksu parmağında tek taş pırlanta yüzük bulanan eliyle yavaşça kapıyı açtı. Ofisinde uzaklaşarak Hogsmeade kasabasına doğru ilerledi.

Hogsmeade Kasabası

Pelin Hogsmeade kasabasına nihayet gelmişti. Hafif araklık duran buz mavisi gözleriyle etrafa göz atıyordu. Ne zamandan beri Buralara gelmemişti. Biraz duraksadıktan sonra küçük ve yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Nereye gideceğini bile düşünmemişken. Yere doğru baktı yerde boş çikolata kağıt parçalarından başka bir şey yoktu. Ve onları temizlemeye çalışan işçiler . Hepsi ordaydı. Pelin " hiç birşey değişmemiş" dercesine güldü ve yürümeye devam etti. Gök gürlemeye başladı yağmur yağacağı belliydi. Pelin kendi kenine "lanet olsun şemsiyem yanımda değil "dedi. Sonra az uzakta tabelada yazan Yazıyı okudu. Tabelada " Çatlak Kazan " yazıyordu. Pelin uzun süre oraya baktı. Yağmur yağmaya başlamıştı. Pelin hızlı ve büyük adımlarla Tabelada yazanyere gitmeyi düşündü. Bir çok kez oraya gitmişti. Ama yine gitmesi gerekiyordu. Malikaneye gitmeye kalksa sırılsıklam olucaktı. Çatlak Kazana doğru ilerliyordu.

Çatlak Kazan

Çatlak Kazana gelmişti. Etrafa baktıktan sonra karşısına balkabağının içinde Çatlak Kazana Hoşgeldiniz yazısını gördü ve gülümsedi. Yer ayırtmak için hızlıca kayıt yapılacak ofise doğru ilerliyordu.İlerlerken bir kapının aralık olduğunu gördü. Kapının yanın yaklaştı buharlaşmış camı oturduğu koltuktan silmeye çalışan siyah ipeksi elbiseli hoş bir bayan. Hafiften gözlerini kıstı ve kapıyı yavaşça çaldı. İçeriden masum ve tatlı bir ses " içeri girin lütfen "dedi. Bu ses Peline tanıdık gelmişti. Kapıyı yavaşça araladı ve içeri girdi. Genç ve güzel bayanın yüzüne baktı.
Ofis karanlık olduğu için genç bayanın yüzünü seçememişti.Biraz yaklaştı ve " Persephone biricik arkadaşım " diyerek gülümsedi. İSTEDİĞİ

DERSLİK:Biçim değiştirme

rplerini çok düzgün hiç hata görmedim tmm profesörsünüz

senin rpnde güzelmiş iksir profesörüsün

hermione granger

18

gryfindor

örnek rp:Hermione o gün çok heyecanlıydı.Hemen öğrencilerle tanışmak istiyordu.Saçını toplayıp,odasını toplamak için:
_DERLETOPLA dedi.
İçerisi toplanmıştı.Ayakkabılarını giyerek odadan çıktı.Dışarıda eğlenen çocuklar vardı.Hermione çocukluğunu hatırladı.Bu okuldaki çocukluğunu düşündü.Hayallere daldı.

HOGWARTS'A İLK GELİŞ

Hermione trene bindi.Kendine ait bölümü buldu ve oturdu.Yanında iki çocuk vardı.Bunları tanımıyordu.Ama bavullarının üzerine bakınca kimler olduğunu biliyordu.Mr.Potter ve Mr.Weasley'di bunlar.Hermione:
_Merhabadedi.
Mr.Potter:
_Merhaba,ben Harry Potterdedi.
Mr.Weasley:
_Merbaha,ben Ron Weasleydedi.
Hermione:
_Bende Hermione Grangeranıştığıma memnun oldum.İlk mi geliyorsunuz?dedi.
Mr.Potter:
_[color=blue]Evet seninde öyle galiba.dedi.Aniden içeri iki kişi girdi.Birbirlerine çok benziyolardı.
Mr.Weasley:
_Bunlar benim abilerim George-Fred Weasley ikizlerdir ve ailenin en şakacılarıdır.dedi.
George ve fred zorla Hermione'ye bi şeker verdiler.5 dk sonra Hermione'nin yüzü şişmeye başladı.Neyseki 5 dk sonra geçmişti.

Bir öğrenciyle çarpışmıştı Hermione ve hayallerinden uyandı.

bir kaç cümle hatası var ama senin rplerini biliyoruz sağten kabul edilmiştir.

AD:Zac

SOYAD:Efrob

YAŞ:21

MEZUN OLDUĞU BİNA:Rawenclow

ÖRNEK RP(en az 20 satır):En kısa zamanda ekliyecem

cnm rpyı yazdığın zaman bakaçağız

Ad:Luna

Soyad:Lovegood

Yaş:24(rp)

Mezun olduğu bina:Ravenclaw

Örnek rp:Lissi'nin odasına, aile içinde 'Balta Girmemiş Orman' denirdi.Bir hamakta uyuyordu.Eşyalarını eski tahta kutularda ya da sandıklarda saklıyordu.Bir raf üzerinde yüz kırk dört kaktüs yetiştiriyordu.Yerde, içinde yelpaze palmiyesi yetişen üç tane saksı duruyordu.
Sandıkların arkasına,kendisi için bir sığınak yapmıştı.Ortalıkta görünmek istemediği zamanlar buraya sığınırdı ve dizlerini önüne çekip iki minder üzerinde otururdu.Tabii eski tüylü ayısına sarılmayı da ihmal etmezdi.
Bugün elinde,üç yıl önce babasının odasındaki albümden çaldığı bir fotoğraf vardı.Fotoğrafın kenarları yıpranmıştı.Tabii ki Bay Meierbeer, albümdeki boş yerin farkına varmıştı ve Lissi ile Frank'a yerini bilip bilmediklerini sormuştu.İkisi de hiçbir şey bilmediklerini iddia etmişlerdi.
Frank, ilk defa doğru söylemişti.O zaman 11 yaşındaydı.Lissi ise yalan söylemişti.Hem de yüzü kızarmadan.Vicdan azabı bile duymamıştı.Tüm bunları fotoğraf ona kalsın diye yapmıştı. Lissi fotoğrafta kendini gördü daha sonra da annesini. ''O aptal inekten nefret ediyorum'' diye bağırdı fotoğrafa. Fotoğraftaki kadın gülümsüyordu.Gülüşünde bir şey,bir sıcaklık ,bir kibarlık vardı.Lissi annesinin kokusunu çok iyi hatırlıyordu.O fotoğraf Afrika'da çekilmişti.O yaz tüm aile Afrika'da kalmıştı. Ekim ayında annesi birden hastalandı.İlk önce yatak odasındaki yatakta yatıyordu, fakat daha sonra hastaneye kaldırıldı.Lissi onu sık sık ziyaret ediyor,okulda yaptığı resimleri gösteriyordu. Yılbaşından önceki ilk pazar günün takvim yaprağını kopardığı an, babası odasına girdi.Gözleri kızarmıştı.Onu ilk kez bu kadar üzgün görüyordu.Gözyaşlarına boğularak ''Lissi , annen artık cennette.'' dedi.Lissi ilk önce babasının dediğini anlamamıştı.''Peki ne zaman geri dönecek?'' diye sordu. Bay Meierbeer, kızına biraz daha sıkı sarıldı.''Artık o bir melek! Her zaman yanında olacak! Buna inan... Onu artık göremesen bile.''
''Biliyorum , o öldü!'' dedi Lissi, çok güçlü ve yüksek bir sesle... Babası başını onaylarcasına salladı.
Annesinin ölümünden bu yana 4 yıl geçmişti.Lissi, sık sık onunla konuşuyordu.Sanki cevap verecekmiş gibi.Çünkü Lissi ne zaman fotoğrafla konuşsa kendini daha iyi hissediyordu.
not:aynı rp ama olsun =)


Hangi derslik:Sihir Tarihi

kabul edilniştir.

AD:siruis

SOYAD:black

YAŞ:24

MEZUN OLDUĞU BİNA:gry

ÖRNEK RP(en az 20 satır):Siruis odsına yorgun bi şekilde geldi.Hemen yatağına uzandı,ama bir sürü işi vardı ne yapıp ne edip bitirmeliydi.Yorgunluğunun geçmesi için Dobby'i çağırdı.Dobby:
_Buyurun,efendim.dedi.
Black:
_Dobby bana acı bir kahve getirirmisin?dedi.
Dobby:
_Peki,efendimdedi ve parmağını şıklatmasıyla yok oldu.Siruis çalışma masasına geçti.Ama her yer çok dağınıktı.Hemen masanın üstünü tolamak için ''derletopladedi ve masanın üzeri tam istediği gibi oldu.O arada kapı çalındı.Black:
_Gel.dedi.
Dobby:
_Efendim,acı kahveniz.dedi.
Black:
_Teşekkür ederim,Dobby.dedi.Dobby bu sözleri duyunca efendisinin yerlere eğilerek saygı duyduğunu ifade etti.Yine parmağını şıklattı ve gözden kayboldu.Siruis kahveden bi yudum alarak işlerini yapmayı başladı.İşlerinin çoğu bitmişti,çok az kalmıştı.Kendi kendine mola verdi.Yanında duran defteri açtı.İçinde bir resim vardı.Bu resim Zümrüdüanka Yoldaşlığınıilk kuran kişilerin resmiydi.Bir kaçı resim çekildikten sonra ölmüştü.En acı ölüm işkence çektirilerek öldürülmek olmalıydı.Mr. ve Mrs. Longbottom işkence çektirilerek ölmüşlerdi.

cnm rpn fena değil ama bazı hatağlar yapmışsın örneğin

Siruis odsına yorgun bi şekilde geldi.

Hemen masanın üstünü tolamak için ''derletopladedi ve masanın üzeri tam istediği gibi oldu.

gibi rpni düzelt tekrar bakıyım


Hem sen ölüm yiyensin ama zümrüdüanka yoldaşlığı filan diyosun


TMM Ginede Alındın...

ama ne profesörü olduğunu yazmamışsın..

ben rp yi filme göre yapmıştım ve muggle araştırmalarını istiyorum

tmm kabul edilmiştir.

AD:Harry

SOYAD:Potter

YAŞ:24

MEZUN OLDUĞU BİNA:Gryffindor

ÖRNEK RP(en az 20 satır):
Harry'nin canı çok sıkılıyordu.Gezip dolaşmak istiyordu canı ama amcası Harry'e izin vermiyodu.Harry başının çağresine bakmak zorundaydı.Harry bir bakıma evden kaçmayı planlıyordu.Kimseye gözükmeden evden kaçmayı, Harry akşamın karanlığını bekledi evdeliler uyuduğu zaman kaçacaktı.Saat geç oldu herkez uyudu;''Ohh sununda herkez uyudu artık gidebilirim''...dedi.Sessiz bir şekilde kapıya kadar gitmişti.Hemen ayakkabılarını giydi tam kapıdan çıkıyordu ki kapının önündeki vazoyu yeri düşürdü.''Eyvah herkez uyundı artık gitmeliyim''dedi.

Hızlı bir şekilde kapıdan çıkıp koşmaya başladı.Ama çok korkuyordu.Bir parka gidip ordaki salıncağa oturdu.İçinden''Şimdi ne yapmalıyım nereye gideceğim''...Diye geçirdi.O an bir çıtırdı geldi.Harry etrafına baktığında iki köpek görmüştü.Harry aslında köpeklerden korkmazdı ama tek başına ve havanın karanlık olduğunu bildiği için korkmuştu.Yerde gördüğü çok değişik bir sopayı eline aldı.O kadar değişikti ki parlıyordu.O sopayı köpeklere salladı.Birden sopa dahada parladı ve köpekleri geri püskürttü.Harry çok mutlu olmuştu.O sopanın sihirli bir sopa olduğunu anlamıştı.

Harry artık köpeklerden kurtulmuştu.Sakin bir şekilde yürümeye devam etti.Yola devam ettikçe korkusu dahada artıyordu.''Şimdi ne yapmalıyım nereye gitmeliyim açama gerimi dönmeliyim''...dedi.Biraz daha yürüdükten sonra uzaktan bir ışık belirdi.Harry bunun araba olduğunu anlamıştı ama yoldan çekilmemişti.Araba tam Harry'e çarpaçağı sırada Harry'i birisi tuttu ve yoldan çekti.Harry bunu kimin yaptığını bilmiyordu.Çünkü Harry'i kurtaran kişi ortalıktan kaybolmuştu.Harry iyice korktu yoluna ormandan devam etmeye karar verdi.

Ormana ilerledikçe hayvanların sesi çoğalıyordu.Harry artık korkmuyordu.Çünkü ormandaki kuşların sesleri Harry'e korkusunu unutturmuştu.Ama birden kuşların sesleri kesildi.Bir kaç dakika sonra ormandan çığlık sesleri duyuluyordu.Harry çığlığın nerden geldiğini merak edip sesin geldiği yöne doğru koştu.Tam çığlığı kimin çıkarttığını görecekti ki uyuduğu kanepeden yere düştü.Gördüklenin bir rüya olduğunu anlayınca gülmeye başladı.Ama kimse uyanmasın diye hemen sustu.Bir bardak su içti ve uyumaya devam etti.

İSTEDİĞİ DERSLİK:Sihirli Yaratıkların Bakımı

güzzeel alındın ... =)

Renksiz ve biraz yanlışklar var ama kabul

ben Tılsım Prof.dan Bitkibilim Prof'a geçmek istiyorum rp önceden mevcut =) Benim atanmamı kabul ediyormusunuz?

hmm tabikide daha hogwarts açılmadı değilmi atandın cnm

acılmadı

alındın ama yanlışlarını yazmalıyım ki bir daha yapmayasın

Sanırım artık gitsem iyi olucak. dogrusu:olacak
bu hariç mükemmeldi